Avukat Burak Saldıroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Saldıroğlu'nun tutuklanmasına neden olan olay, 92 yaşındaki bir vatandaşın Erdoğan'ın elini öpmesiyle ilgili yaptığı yorumlar oldu. Saldıroğlu, bu yorumlarında Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla suçlanıyor. Bu durum, ifade özgürlüğü sınırları ve siyasi eleştiri hakkı konularında yeni bir tartışma başlattı.

El Öpme Tartışması ve Tutuklamaya Giden Süreç

Olayın fitili, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun X (Twitter) hesabının engellenmesiyle ateşlendi. Avukat Burak Saldıroğlu, İmamoğlu'nun paylaşımlarını bastırıp sokaklarda dağıttı ve bu görüntüleri sosyal medyada paylaştı. Ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir vatandaşın elini öpmesiyle ilgili yaptığı yorumlar, tutuklanmasına gerekçe gösterildi. Saldıroğlu, paylaşımında "Erdoğan aklı yerinde bir insan olsa, utana sıkıla iki büklüm olurdu burada. İnsani duygularını kaybetmiş bir kişidir" ifadelerini kullanmıştı.

Saldıroğlu'nun avukatları, bu ifadelerin eleştiri sınırları içinde olduğunu ve hakaret içermediğini savunsa da, mahkeme, paylaşımların Cumhurbaşkanı'nın şeref ve saygınlığını hedef aldığına ve hakaret içerdiğine hükmetti.

Saldıroğlu'nun Savunması ve Avukatların İtirazları

Saldıroğlu, ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, "Türk örfüne göre büyüklere, yaşlılara hürmet edilir; büyüğün eli öpülür. Cumhurbaşkanı'nın yoğun biri olması nedeniyle aklının başka bir yerde olduğunu düşündüm. 'Aklı şu an burada olsa, fark etse bundan utanırdı' tarzında bir ifadedir. Bu ifade, gerçekten anlaşılabilir bir ifadedir" dedi. Avukatları ise, müvekkillerinin ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri yaptığını ve tutuksuz yargılanması gerektiğini savundu.

• Avukat Mehmet Turgay Bilge, siyasetçilere yönelik eleştirilerin daha geniş ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
• Avukat Mehmet Can Seyhan, AİHM'in Şorli kararına atıfta bulunarak, bu tür ifadeler nedeniyle tutuklama ya da cezai yaptırımlar uygulanmaması gerektiğini belirtti.

Ancak mahkeme, şüphelinin saklanabileceği ya da gizlenebileceği yönünde somut delillerin bulunduğu gerekçesiyle tutuklama talebini kabul etti.

İfade Özgürlüğü Tartışmaları ve Sonuç

Avukat Burak Saldıroğlu'nun tutuklanması, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve siyasi eleştiri hakkı konularında yeniden alevlenen bir tartışmaya yol açtı. Birçok hukukçu ve siyasetçi, tutuklamanın orantısız bir tedbir olduğunu ve eleştiri hakkının engellenmesi anlamına geldiğini savundu. Olayın yankıları sürerken, Saldıroğlu'nun avukatları karara itiraz ederek müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep ediyor. Bu olay, Türkiye'deki ifade özgürlüğü sınırlarının ne kadar daraltıldığına dair önemli bir örnek teşkil ediyor ve kamuoyunda geniş bir tartışma zemini yaratıyor.