Likya Salebi İçin Koruma Çalışmaları Başladı

Muğla’da nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Likya salebi için Akdeniz Koruma Derneği ve Ege Üniversitesi iş birliğinde önemli bir proje hayata geçirildi. Bu nadir orkide türü, dünya üzerinde sadece Antalya’nın Kaş ilçesinde dar bir alanda yaşamını sürdürüyor. Ancak turizm ve yapılaşma nedeniyle yaşam alanları hızla yok oluyor.

Likya Salebinin Önemi ve Tehditler

Likya salebi, 1980 yılında İsviçreli botanikçi Jany Renz tarafından keşfedilen endemik bir türdür. Türkiye’deki orkidelerin neredeyse tamamı tehdit altında olmasına rağmen, Likya salebi özellikle kritik durumda. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından “Kritik Derecede Tehlike Altında” statüsünde sınıflandırılan bu tür, doğal yaşam alanlarının kaybı ve bilinçsiz toplama nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya.

• Likya salebi, sadece Kaş’ta dar bir alanda yaşıyor.
• Turizm ve yapılaşma türün yaşam alanlarını tehdit ediyor.
• IUCN tarafından kritik derecede tehlike altında kabul ediliyor.

Koruma Projesinin Detayları

Akdeniz Koruma Derneği ve Ege Üniversitesi, Likya salebinin neslini devam ettirmek için kapsamlı bir proje başlattı. Proje kapsamında, türün doğal yaşam alanlarında korunması ve laboratuvar ortamında çoğaltılması hedefleniyor. Elde edilen tohumlar, Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi’nde koruma altına alınarak, gelecekte Ulusal Gen Bankası’na aktarılacak.

Proje yürütücüsü Nejdet Bozkurt, “Orkidelerin biyolojisi ve tozlaşma süreçleri üzerine yaptığımız çalışmalarla, Likya salebinin gelecek nesillere aktarılmasını amaçlıyoruz” dedi. Bozkurt, bu projenin Türkiye’deki biyoçeşitliliğin korunması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Likya salebinin korunması için sanat da devreye girdi. Botanik sanatçısı Işık Güner, bu nadir türü resmederek farkındalık yaratmayı amaçladı. Sanat eseri, Kaçkar Dağları’ndaki Habitat sergisinde sergilendi ve türün karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çekti.

Bu proje, sadece Likya salebinin değil, Türkiye’nin eşsiz biyoçeşitliliğinin korunması için de umut vaat ediyor. Doğa ve kültürün buluştuğu bu çalışma, gelecek nesillere zengin bir miras bırakma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.