Günlük hayatta sıkça kullandığımız "görmezden gelmek" deyimi, aslında ne kadar gerçekçi? Bir şeyi görmezden gelmek gerçekten mümkün mü, yoksa bu sadece kendimizi kandırmanın bir yolu mu? Bu yazıda, "görmezden gelmek" kavramını psikolojik ve felsefi açılardan inceleyeceğiz.

Görmezden Gelmek: Bir Paradoks Mu?

Görmediğin bir şeyi nasıl görmezden gelebilirsin? Bu soru, "görmezden gelmek" deyiminin altında yatan temel paradoksu ortaya koyuyor. Bir şeyi görmezden gelmek, öncelikle o şeyi fark etmeyi gerektirir. Farkında olduğumuz bir şeyi görmezden gelmeye çalışmak, aslında o şeye daha fazla odaklanmamıza neden olabilir.

Psikolojik açıdan bakıldığında, görmezden gelmek bir savunma mekanizması olarak işlev görebilir. Hoşumuza gitmeyen, bizi rahatsız eden veya korkutan şeylerden uzaklaşmak için bu mekanizmayı kullanırız. Ancak, bu durum uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir. Çünkü görmezden geldiğimiz sorunlar, çözülmedikleri sürece var olmaya devam ederler.

• Görmezden gelmek, kısa vadede rahatlama sağlayabilir.
• Ancak uzun vadede sorunların büyümesine neden olabilir.
• Bilinçaltımız, görmezden geldiğimiz şeyleri unutmaz.

Felsefi Açıdan "Görmezden Gelmek"

Felsefede, "görmezden gelmek" kavramı, varoluşsal ve etik soruları gündeme getirir. Bir şeyin varlığını inkar etmek, o şeyin gerçekliğini değiştirir mi? Ya da görmezden geldiğimiz bir sorunun sorumluluğundan kaçabilir miyiz? Bu soruların cevapları, kişisel değerlerimize ve inançlarımıza göre değişebilir.

Örneğin, etik bir sorunla karşılaştığımızda, görmezden gelmek yerine harekete geçmek ahlaki bir sorumluluktur. Ancak, bazen de görmezden gelmek, daha büyük bir zararı önlemek için gerekli olabilir. Bu tür durumlarda, karar verme süreci oldukça karmaşık ve zorlayıcı olabilir.

Konuyla ilgili olarak bir düşünür şöyle diyor: "Görmezden gelmek, gerçeği değiştirmek değil, sadece ertelemektir."

Görmezden gelmek, bazen geçici bir çözüm gibi görünse de, aslında sorunların derinleşmesine ve uzun vadede daha büyük sıkıntılara yol açmasına neden olabilir. Bu nedenle, yüzleşmekten kaçındığımız konularla ilgili farkındalığımızı artırmak ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmek önemlidir.