Adana'da geçtiğimiz yıl yaşanan HÜDA PAR İl Başkanlığı saldırısı, Türkiye gündemine bomba gibi düşmüştü. İl Sekreteri Sacit Pişgin'in hayatını kaybettiği, İl Başkanı Salih Demir'in ise yaralandığı olayla ilgili davada karar çıktı. Sanık Ali Sever, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Peki, bu kanlı saldırının arkasında neler vardı? İşte detaylar...
Olay Günü Neler Yaşandı?
22 Temmuz 2023 tarihinde, Seyhan ilçesindeki HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı binasına giren Ali Sever, adeta dehşet saçtı. Elindeki bıçakla önce İl Sekreteri Sacit Pişgin'e saldıran Sever, ardından İl Başkanı Salih Demir'i de yaraladı. Olay yerine gelen polis ekipleri, Ali Sever'i gözaltına alırken, Sacit Pişgin hayatını kaybetti.
Mahkeme Süreci ve Karar
Olayın ardından tutuklanan Ali Sever hakkında "kasten öldürme" ve "kasten yaralama" suçlarından dava açıldı. Adana Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık Ali Sever savunmasında pişman olduğunu dile getirse de, mahkeme heyeti sanığı suçlu buldu. Ali Sever, Sacit Pişgin'i öldürmekten müebbet hapis cezasına çarptırılırken, Salih Demir'i yaralamaktan ise 12 yıl hapis cezası aldı.
- Sanık, Sacit Pişgin'i öldürmekten müebbet hapis cezası aldı.
- Salih Demir'i yaralamaktan ise 12 yıl hapis cezası aldı.
HÜDA PAR'dan Açıklama
Kararın ardından HÜDA PAR yetkilileri bir açıklama yaparak, adaletin yerini bulduğunu ifade ettiler. Açıklamada, "Bu elim olayda hayatını kaybeden Sacit Pişgin'e Allah'tan rahmet, yaralanan Salih Demir'e ise acil şifalar diliyoruz. Adaletin tecelli etmesi, acımızı bir nebze olsun hafifletmiştir" denildi.
Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanan açıklamada, "HÜDA PAR olarak, her zaman barış ve huzurdan yana olduk. Bu tür saldırılar, bizi asla yolumuzdan döndüremeyecektir" ifadelerine yer verildi.
Adana'da yaşanan bu üzücü olay, siyasi arenada da yankı uyandırmış ve farklı kesimlerden tepkilere neden olmuştu. Olayın ardından birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu, şiddeti kınayan açıklamalar yapmıştı.
HÜDA PAR İl Başkanlığı'na yapılan bu kanlı saldırı ve ardından gelen mahkeme kararı, Türkiye'deki siyasi gerginliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Umuyoruz ki, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve siyasi rekabet, şiddetten uzak, demokratik bir zeminde yürütülür.
