İstanbul Şişli'de yaşanan korkunç cinayetin detayları gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. 5 Mayıs'ta Kazım Orbay Caddesi'nde işe giderken eski eşi Bahar Aksu'yu vahşice katleden Rüstem Elibol'un olay öncesinde yaptığı keşif görüntüleri ortaya çıktı. Bu görüntüler, cinayetin planlı ve soğukkanlı bir şekilde işlendiğini gözler önüne seriyor.
Cinayet Öncesi Keşif Görüntüleri
Sabah saatlerinde meydana gelen cinayetin ardından soruşturma derinleştirilirken, katil zanlısı Rüstem Elibol'un olaydan iki gün önce bölgede keşif yaptığı tespit edildi. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, Elibol'un Bahar Aksu'nun işe gidiş güzergahını belirlediği ve cinayet planını yaptığı açıkça görülüyor. Bu görüntüler, cinayetin ani bir öfke sonucu değil, önceden tasarlanmış bir eylem olduğunu kanıtlar nitelikte.
Olayın ardından yakalanan Rüstem Elibol, emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf etti. Elibol, Bahar Aksu ile aralarında uzun süredir devam eden anlaşmazlıklar olduğunu ve cinayeti bu nedenle işlediğini söyledi. Ancak, keşif görüntülerinin ortaya çıkması, Elibol'un ifadesinin aksine, cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini gösteriyor.
Türkiye'de kadına yönelik şiddet olayları ne yazık ki sıklıkla yaşanıyor. Bu tür olayların önüne geçebilmek için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Kadınların korunması, şiddetin önlenmesi ve faillerin cezalandırılması için yasal düzenlemelerin yapılması ve uygulanması büyük önem taşıyor.
Kadına Şiddete Karşı Toplumsal Bilinçlenme
Kadına şiddet, sadece fiziksel değil, psikolojik, ekonomik ve sosyal boyutları da olan bir sorundur. Bu nedenle, kadına şiddetle mücadele, çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Eğitim, bilinçlendirme kampanyaları ve yasal düzenlemeler, bu mücadelenin önemli araçlarıdır. Toplumun her kesiminin bu konuda duyarlı olması ve şiddete karşı durması, kadına şiddetin önlenmesinde büyük rol oynayacaktır.
Bahar Aksu cinayeti, kadına yönelik şiddetin ne kadar vahim boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların yaşanmaması için toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli, kadına şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle hareket etmeliyiz.
Olayın Toplumsal Etkisi
Bahar Aksu'nun vahşice öldürülmesi, toplumda derin bir üzüntü ve öfke yarattı. Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, cinayeti şiddetle kınayarak, yetkililerden faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Sosyal medyada da #BaharAksuİçinAdalet etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı ve kadına şiddete karşı farkındalık oluşturulmaya çalışıldı.
Bahar Aksu cinayeti, Türkiye'de kadına yönelik şiddet sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Bu tür olayların önlenmesi için toplumun her kesiminin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi ve kadına şiddete karşı ortak bir mücadele yürütmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, kadına şiddet insanlığa ihanettir.