
Ozan Güven Davası Sonuçlandı! Deniz Bulutsuz Beraat mı Etti?
Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen Ozan Güven ve Deniz Bulutsuz arasındaki şiddet davası nihayet sonuçlandı. Yıllardır süren mahkeme süreci, tarafların karşılıklı suçlamalarıyla dolu bir şekilde ilerlemişti. Peki, mahkeme hangi kararları verdi? İşte detaylar!
Ozan Güven Suçlu mu Bulundu? Mahkeme Kararı Ne Oldu?
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi, Ozan Güven'e "kasten yaralama" suçundan 1 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verdi. Ancak mahkeme, Güven'in "hakaret" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ise beraatine hükmetti. Deniz Bulutsuz ise "basit yaralama" suçlamasından beraat etti.
Davanın seyrini etkileyen önemli gelişmelerden biri, Ozan Güven'in avukatının müvekkilinin başına aldığı darbeyle anevrizma oluştuğunu iddia etmesiydi. Avukat, bu durumun adli tıp raporuyla desteklenmemesini eleştirerek, eşitsizlik yaratıldığını savundu.
Davanın Özeti: Neler Yaşanmıştı?
- 2020 Temmuz ayında Deniz Bulutsuz, Ozan Güven tarafından darbedildiğini ileri sürerek suç duyurusunda bulundu.
- Ozan Güven de Bulutsuz hakkında karşı suçlamalarda bulundu ve taraflar birbirlerinden şikayetçi oldu.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ozan Güven hakkında "hakaret", "kasten yaralama" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplamda 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
Dava Süreci Nasıl İlerledi?
Davanın beşinci yılında görülen son duruşmaya taraf avukatları katıldı. Savcı, önceki celsede sunduğu mütalaayı tekrarladı. Deniz Bulutsuz’un avukatı mütalaaya karşı savunma hazırlamak için ek süre talebinde bulundu, ancak bu talep reddedildi.
Bu dava, Türkiye'de kadına karşı şiddet konusunda önemli bir farkındalık yaratmış ve kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç olmuştur. Mahkeme kararı, benzer davalarda emsal teşkil edebilir nitelikte.
Sonuç olarak, Ozan Güven'in "kasten yaralama" suçundan mahkum edilmesi ve Deniz Bulutsuz'un beraat etmesiyle sonuçlanan bu dava, uzun süre daha tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu dava, şiddetin her türlüsüne karşı durmanın ve adaletin sağlanmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.