
Arınç'tan İmamoğlu Açıklaması: Ziyaret Etmeme Nedenim Şok Edecek!
AK Parti'nin kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ekrem İmamoğlu ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiğini savunan Arınç, aynı zamanda İmamoğlu'nu neden ziyaret etmeyeceğini de kamuoyu ile paylaştı. Arınç'ın bu açıklamaları siyasi gündeme bomba gibi düştü.
İmamoğlu Tutuksuz Yargılanmalı
Ekol TV'de katıldığı canlı yayında konuşan Bülent Arınç, Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Arınç, "Bırakın tutuksuz yargılayın, kaçarlarmış. Gerekirse bırakın kaçsınlar. Kaçamazlar, ayakkabı numaralarına kadar biliniyor. Kaçan adam, iddiasını kaybeder" ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle Arınç, hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, adil bir yargılama sürecinin önemine dikkat çekti.
Ziyaret Etmeme Gerekçesi Ne?
Daha önce sağlık sorunları yaşayan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ı hastanede ziyaret eden Arınç, İmamoğlu'nu neden ziyaret etmeyeceğini şu sözlerle açıkladı:
"Ben CHP ile yolu hiç kesişmemiş bir insanım. Murat Çalık'ı hastanede görmeye çalıştım. İzmir'de Tunç Soyer'i ziyaret ettim. Sincan'da eski arkadaşlarımı ziyaret ediyorum. Yakın zamanda da Osman Kavala'yı ziyaret etmek istiyorum. Gezi olayları sebebiyle."
Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
"İnancım itibariyle masum olduğuna inandığım insanların en azından hatırlarını sormak istiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu'na bu kadar gürültü içinde gitmem, onu ziyaret etmem yanlış anlaşılır. Ben onu mahkemeye bırakıyorum."
Siyasi Etkileri ve Yorumlar
Bülent Arınç'ın bu açıklamaları, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Hem iktidar hem de muhalefet kanadından farklı yorumlar geldi. Arınç'ın İmamoğlu'na yönelik bu tutumu, bazı kesimler tarafından desteklenirken, bazıları tarafından eleştirildi. Özellikle ziyaret etmeme gerekçesi, farklı yorumlara neden oldu.
Arınç'ın açıklamaları, Türk siyasi arenasında yeni bir tartışma başlattı. İmamoğlu'nun yargılanma süreci ve siyasi geleceği üzerindeki etkileri merakla bekleniyor. Bu süreçte, hukukun üstünlüğü ve adil yargılama ilkelerinin ne kadar ön planda tutulacağı, Türkiye'nin demokrasi sınavındaki önemli bir göstergesi olacak.