Ankara'da, ABD Büyükelçiliği önünde toplanan Türkiye İşçi Partisi (TİP),Sol Parti, Emek Partisi (EMEP),Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, İsrail'i sert bir dille protesto etti. Protestonun temelinde, İsrail'in "Madleen" adlı gemiye yaptığı müdahale ve bu müdahale sırasında bir Türk aktivistin de alıkonulması yatıyor. Ayrıca, İsrail'e silah malzemesi taşıdığı iddia edilen "Vela" adlı geminin Mersin Limanı'na uğraması da protestocuların tepkisini çeken bir diğer önemli konu oldu.

Protestonun Nedenleri ve Hedefleri

Protestocular, İsrail'in Filistinlilere yönelik politikalarını ve uluslararası sularda gerçekleştirdiği müdahaleleri kınadı. Özellikle "Madleen" gemisine yapılan müdahalenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunan eylemciler, Türk hükümetinin bu duruma sessiz kalmasını eleştirdi. Protestonun bir diğer hedefi ise, Türkiye ile İsrail arasındaki ticari ve askeri ilişkilerdi. Eylemciler, Türkiye'nin İsrail'e silah malzemesi taşıyan gemilere limanlarını açmasını ve bu ülkeyle ekonomik işbirliği yapmasını kabul edilemez buldu.

Protestocuların talepleri şu şekilde sıralanabilir:

• İsrail'in Filistinlilere yönelik baskıcı politikalarına son vermesi
• "Madleen" gemisinde alıkonulan aktivistlerin serbest bırakılması
• Türkiye'nin İsrail ile olan ticari ve askeri ilişkilerini kesmesi
• "Vela" gibi silah taşıyan gemilerin Türk limanlarına girişinin engellenmesi

"Kardeşlik Dediğiniz Tel Aviv Borsası'ndaki Kur Kardeşliğidir" Sloganı

Protestocuların attığı sloganlar arasında en dikkat çekeni, "Sizin kardeşlik dediğiniz Tel Aviv Borsası'ndaki kur kardeşliğidir" oldu. Bu slogan, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin ekonomik çıkarlara dayalı olduğunu ve bu durumun Filistin halkının haklarının göz ardı edilmesine neden olduğunu vurguluyor. Eylemciler, hükümetin İsrail ile olan ilişkilerini gözden geçirmesini ve Filistin halkının yanında yer almasını talep etti.

İsrail'in Filistinlilere yönelik politikaları uzun yıllardır uluslararası kamuoyunun gündeminde. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'i defalarca kez Filistin topraklarındaki yerleşimleri durdurmaya ve insan haklarına saygı göstermeye çağırdı. Ancak, İsrail hükümeti bu çağrılara genellikle kulak tıkadı ve politikalarını değiştirmemekte ısrar etti.

Sonuç olarak, Ankara'daki İsrail protestosu, Türkiye'deki duyarlı vatandaşların Filistin halkının yaşadığı adaletsizliklere karşı gösterdiği bir tepki olarak değerlendirilebilir. Protestocuların talepleri, Türkiye'nin dış politikasında bir değişiklik yapılması ve Filistin halkının haklarının korunması yönünde önemli bir çağrı niteliği taşıyor. Bu tür eylemlerin, kamuoyunun dikkatini bu önemli konuya çekmek ve hükümeti harekete geçirmek açısından önemli bir rol oynadığı söylenebilir.