
Yunanistan'da İsrail Krizi! Hükümet Soykırım Destekçisi mi?
Yunanistan'da siyasi arenada İsrail-Filistin çatışması üzerinden büyük bir gerilim yaşanıyor. Sol muhalefet partileri, Başbakan Kiryakos Miçotakis hükümetini, Gazze Şeridi'nde yaşanan insani krize rağmen Avrupa Birliği'nin (AB) İsrail ile olan ticari ilişkilerini gözden geçirme kararına karşı çıkarak soykırıma destek vermekle suçluyor. Bu durum, Yunanistan'ın dış politikadaki duruşu ve uluslararası arenadaki itibarı hakkında ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor.
Muhalefetin Sert Eleştirileri
Ana muhalefet partisi PASOK lideri Nikos Androulakis, hükümetin bu tutumunu sert bir dille eleştirerek, Yunanistan'ın uluslararası alanda teşhir edildiğini savundu. Androulakis, X sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada, "Hükümet bu tutumuyla ülkemizi uluslararası alanda teşhir ediyor. Yunan halkına karşı görevimiz her zaman uluslararası hukuka ve insan haklarına saygılı olmaktır" ifadelerini kullandı. Ayrıca, hükümetin Gazze'deki olayları kınaması, ateşkes sağlanması ve iki devletli çözüm için aktif rol oynaması gerektiğini vurguladı.
Yeni Sol Parti de benzer eleştirilerde bulunarak, Yunanistan'ın AB içinde İsrail'e yönelik eleştirilere karşı çekimser kalmasını veya karşı oy kullanmasını "utanç verici bir durum" olarak nitelendirdi. Partinin açıklamasında, insani yardım koridorlarının açılmadığı ve ateşkes sağlanmadığı sürece İsrail'e yaptırım uygulanması gerektiği belirtildi.
"Tarih Onları Suç Ortağı Olarak Kaydedecek"
Sol Parti, Başbakan Miçotakis'i ve hükümetini daha da sert bir şekilde eleştirerek, "soykırım destekçileri" olarak tanımladı. Partinin açıklamasında, "Beceriksiz dışişleri bakanı ve bugün görmezden gelenler şunu iyi bilsinler: Tarih onları sadece üzgün gözlemciler olarak değil, yüzyılımızın en büyük vahşetinin suç ortakları olarak kaydedecektir" ifadelerine yer verildi. Bu ifadeler, Yunanistan'daki siyasi kutuplaşmanın ve İsrail-Filistin meselesinin ne kadar hassas bir konu olduğunun açık bir göstergesi.
Çözüm Çağrıları ve Beklentiler
Yunan Toplum Partisi Başkanı Dimitris Koutsoumpas ise, insani yardım koridorlarının açılması ve Filistinlilere acil yardım ulaştırılması çağrısında bulundu. Koutsoumpas, ayrıca Yunan parlamentosunun 1967 öncesi sınırları ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanıma kararının uygulanması gerektiğini vurguladı. Bu çağrı, Yunanistan'ın Filistin meselesine yönelik tutumunun netleşmesi ve somut adımlar atılması yönündeki beklentileri yansıtıyor.
Yunanistan'daki bu siyasi tartışmalar, ülkenin dış politikası ve uluslararası ilişkileri açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Hükümetin İsrail'e yönelik tutumu, hem iç politikada hem de AB nezdinde eleştirilere neden olurken, muhalefetin baskısı hükümeti daha dengeli ve adil bir politika izlemeye zorlayabilir. Gelecek günlerde Yunanistan'ın bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.