
Türkiye'nin Gizli Misyonu: Avrupa Neden Çıkmazda? Şok İddialar!
Türkiye'nin tarihi misyonu ve Avrupa'nın içinde bulunduğu çıkmaz, son dönemde sıklıkla tartışılan konuların başında geliyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun mirası ve Türkiye'nin yükselen bölgesel gücü, Avrupa'yı nasıl etkiliyor? İşte bu soruların cevapları ve daha fazlası...
Osmanlı'dan Miras: Türkiye'nin Yükselişi
Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından Ortadoğu'da kurulan sözde liderler, aslında Batılı güçlerin çıkarlarını koruyan birer gardiyan olarak işlev gördüler. Sykes-Picot Antlaşması ile bölge halkları, bağımsızlık görüntüsü altında Siyonizme hizmet eden kukla rejimlere mahkûm edildi. Ancak bugün, bu durum değişiyor. Türkiye, Osmanlı'dan miras aldığı tarihsel misyonuyla yeniden bir çekim merkezi haline geliyor.
- Türkiye'nin yükselen gücü
- Avrupa'nın endişeleri
- Ortadoğu'daki yeni dengeler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin liderliğinde Türkiye, iç huzurunu tesis etme yolunda büyük mesafeler kat etti. Terörün büyük oranda bitirilmesi, toplumsal barışın sağlanması ve milletin tarihsel bilincine yeniden kavuşması, Türkiye'nin enerjisini dış politikada tarihsel rolünü üstlenmesine imkân tanımıştır. Artık Türkiye, sadece kendi halkının değil, tüm mazlumların hamisi ve koruyucusu pozisyonuna geçmiştir.
Avrupa'nın Çıkmazı: İsrail ve Türkiye Arasında Sıkışmak
Avrupa devletleri, İsrail'i yok etmek istememektedir, fakat kendi halklarını bastırabilmek için İsrail’in Gazze’deki katliamlarını durdurmasını talep etmektedir. Aksi halde Avrupa’daki yöneticiler, bizzat kendi halklarının baskısıyla makamlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Çünkü bugün Avrupa sokaklarında yüz binlerce insan, "İsrail durdurulsun" çağrısıyla hükümetlerine karşı ayaklanma sinyali vermektedir.
Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı açmaz açıktır: Ya kendi halklarının artan baskısıyla İsrail’in saldırganlığına set çekecekler ya da Türkiye’nin bölgede yükselen gücü karşısında tarihî bir yenilgi yaşayacaklardır. Her iki durumda da değişmeyen tek gerçek vardır: Türkiye, Osmanlı ruhunu dirilterek yalnızca Müslümanların değil, aynı zamanda çaresiz kalan Avrupa halklarının da son kalesi haline gelmektedir.
Jeopolitik Gerçekler ve Türkiye'nin Rolü
Bugünün dünyasında herkesin bir açmazı vardır: Avrupa, Rusya ile Amerika arasında sıkışmış durumdadır; Asya ise Rusya, Amerika ve Çin arasında sıkışmıştır. Arap ülkelerinin büyük çoğunluğu makamlarını İsrail’e ve Amerika’ya borçludur. İngiltere ise, Türkiye ile birlikte Ortadoğu’da yeniden hâkimiyet kurmak istemektedir. İşte böyle bir ortamda, hiçbir güç Türkiye’yi kaybetmek istemez.
Bu jeopolitik gerçek, Türkiye’nin uluslararası siyasetteki pazarlık gücünü her geçen gün artırmaktadır. Çünkü Türkiye, yalnızca bir bölge devleti değil; Avrupa, Asya ve Ortadoğu arasında denge kurabilecek tek merkezî güç konumuna gelmiştir. Nitekim İslâm Peygamberi’nin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadislerinde geçen, "Küçük Konstantiniye’den (İstanbul) sonra büyük Konstantiniye’nin (Roma) fethi" beklentisi de, bu tarihsel sürecin derinliklerinde yeniden anlam kazanmaktadır.
Türkiye'nin yükselen gücü ve tarihi misyonu, Avrupa için hem bir tehdit hem de bir fırsat sunuyor. Avrupa'nın bu denklemi nasıl çözeceği, gelecekteki siyasi ve ekonomik dengeleri derinden etkileyecek. Türkiye'nin bölgedeki rolü ise, giderek daha da önem kazanacak gibi görünüyor.