Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Türkiye ekonomisindeki büyüme verilerini değerlendirerek önemli uyarılarda bulundu. Sanayi üretimindeki düşüşe dikkat çeken Turan, sanayisiz bir büyüme modelinin Türkiye gibi büyük bir ekonomi için düşünülemez olduğunu vurguladı.

Sanayi Neden Önemli?

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, büyüme verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’da (GSYH) yıllık bazda yüzde 2’lik büyümeye karşılık, imalat sanayii yüzde 2,4 küçüldü. Sanayideki performans zayıflığı sadece bu son çeyreğin meselesi değil. Bir süredir büyümeyi sanayi üretimi dışındaki faaliyetler sürüklüyor. 2022’den bu yana GSYH yüzde 4,5 artarken, sanayi yüzde 1,1 ve tarım ise yüzde 1 büyüyor. Hiç şüphesiz Türkiye gibi büyük bir ekonomi için sanayisiz büyüme modeli elbette düşünülemez" ifadelerini kullandı. Sanayinin ekonomik büyümedeki rolünü vurgulayan Turan, bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirtti. Peki, sanayi neden bu kadar önemli?

• İhracatın Motoru: Sanayi, ihracatın büyük bir bölümünü oluşturarak döviz girdisi sağlar.
• İstihdam Kaynağı: Sanayi sektörü, geniş kitlelere iş imkanı sunar.
• Teknolojik Gelişim: Sanayi, Ar-Ge faaliyetleri ile teknolojik gelişimi tetikler.
• Katma Değer: Sanayi ürünleri, tarım ürünlerine göre daha yüksek katma değer yaratır.

Gümrük Birliği Güncellenmeli Mi?

Ekonominin sadece para politikasından ibaret olmadığına dikkat çeken Orhan Turan, yapısal reformların önemine vurgu yaptı. Turan, "Para politikaları ile elde edilebilecek kazanımlar gerekli, fakat yeterli değil. Ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümleri de hayata geçirmeliyiz. Enflasyonla mücadele devam ederken, reel sektörün sıkıntılarını aşma ve hane halkı refahını güçlendirme yollarını bulmak önemli" dedi. Bu bağlamda, 30 yaşına giren Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini belirten Turan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasının önemini vurguladı.

Enflasyon ve Faizler Hakkında Ne Düşünülüyor?

Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ise yükselen reel faizin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ancak enflasyonu düşürme yönünde katkı sağlayabildiğini belirtti. Aras, "Düşen enflasyonla birlikte faizler de inecektir. Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğu açıktır. Buradan tek çıkış yolu kalıcı düşük enflasyondur. Türkiye'nin dış borç sürdürülebilirlik problemi yoktur. 2024 sonu itibarıyla kamu dış borcunun GSYH'ye oranı yüzde 19, özel sektör dahil tüm dış borcumuzun GSYH'ye oranı yüzde 39 ile makul düzeydedir. Bu nedenledir ki bankacılık kesimi ve özel sektör dış borç bulmakta zorlanmamaktadır. Sorun kaynakların verimsiz kullanımındadır. Önümüzdeki dönemde, uygulanan ekonomik programı güçlendirerek devam etmeliyiz" şeklinde konuştu.

TÜSİAD'ın bu açıklamaları, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından önemli bir yol haritası sunuyor. Sanayinin desteklenmesi, yapısal reformların hayata geçirilmesi ve enflasyonla mücadele, sürdürülebilir bir büyüme için atılması gereken adımların başında geliyor. Aksi takdirde, sanayisiz bir büyüme modeli Türkiye ekonomisi için ciddi riskler oluşturabilir.