
Rojin Kabaiş Olayında Şok Gelişme! Rapor Neden Gizlendi?
Üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in bir yıl önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili Adli Tıp raporunun bir yıl boyunca gizlendiği ortaya çıktı. Raporda, iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin tespit edilmesi büyük yankı uyandırdı. Eğitim Sen, raporun gizlenmesini "cezasızlığı koruyan devlet politikası" olarak değerlendirdi ve olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığını iddia etti.
Raporun Gizlenmesi Tepkilere Yol Açtı
Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, Kabaiş'in ölümünün başından beri "intihar" olarak sunulmasının bilinçli bir yönlendirme olduğu vurgulandı. Sendika, delillerin saklanması, raporların eksik düzenlenmesi ve olay yerinin özenle incelenmemesinin, Rojin'in ölümünde sadece bireysel değil, kurumsal bir sorumluluk zinciri olduğunu gösterdiğini belirtti. Bu durum, olayın aydınlatılması için yapılması gerekenlerin yapılmadığı şüphesini güçlendirdi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- "Delillerin saklanması kabul edilemez."
- "Raporların eksik düzenlenmesi adaleti engellemektir."
- "Olay yerinin özenle incelenmemesi soruşturmayı baştan sakatlamaktır."
"Kadınların Yaşamına Kasteden Erkek-Devlet Şiddetidir"
Eğitim Sen, Adli Tıp Kurumu'nun tarafsızlığının iktidarın gölgesinde kaldığını savunarak, "Cezasızlık artık bir ihmal değil, iktidarın bilinçli tercihi; erkek egemen düzenin kurumsal pratiği haline gelmiştir. Kadınların yaşamına kasteden yalnızca erkek şiddeti değil, erkek-devlet şiddetidir" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, kadın cinayetlerinin ve şüpheli ölümlerin ardında yatan sistematik sorunlara dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Sendika, kadınların yaşam hakkını savunmanın sendikal bir görev olduğunu hatırlatarak şu çağrıyı yaptı:
"Rojin Kabaiş’in ölümü bireysel bir trajedi değil, kamusal bir suçtur. Bu suçun faili yalnızca o gece orada olanlar değil, adaletin üzerini örten, kadınların yaşam hakkını görmezden gelen iktidar düzenidir. Rojin için, tüm ‘şüpheli’ ölümler için, kadınların özgür ve eşit yaşayacağı bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz."
Olayın Ardından Yaşananlar
Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken, raporun gizlenmesi ve delillerin karartılması iddiaları kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için çeşitli sivil toplum kuruluşları ve hukuk örgütleri harekete geçti.
Bu olay, Türkiye'de kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınların yaşam hakkının korunması ve adaletin sağlanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği vurgulandı. Rojin Kabaiş'in ölümü, sadece bir bireysel trajedi olarak kalmamalı, aynı zamanda kadınların hakları için verilen mücadelenin sembolü olmalıdır.