Mersin'de Hacı Sabancı Anadolu Lisesi öğrencileri, öğretmenlerinin görevden alınmasına karşı başlattıkları eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor. 11 Nisan'dan bu yana devam eden protestolar, 17 öğretmenin okuldan gönderileceği haberinin ardından daha da alevlendi. Öğrenciler, "öğretmenime dokunma" sloganıyla başlattıkları eylemlerine diğer liselerden de destek alıyor.

Öğrencilerden Basın Açıklaması

Bugün okul binası önünde yapılan basın açıklamasına veliler de destek verdi. Ancak okul çevresi çevik kuvvet ekipleri tarafından abluka altına alındı. Öğrenciler adına açıklamayı okuyan Egemen Kılıç, siyasi partilerden ve ideolojilerden bağımsız bir şekilde bir araya geldiklerini vurguladı. Kılıç, "Cezaevinde tutsak olan, üniversitelerde ve liselerde direnen sıra arkadaşlarımızın, gerekçelendirilmemiş sebeplerle sürülen-kadro dışı bırakılan öğretmenlerimizin haklı ve meşru mücadelesine kayıtsız kalmadığımızı, Mersin Gençlik Dayanışması olarak desteğimizi açıkça belli ediyoruz" dedi.

"Eğitime Darbe Vurdunuz!"

Gençler olarak adaletsizliğe karşı usanmadan seslerini çıkaracaklarını belirten Kılıç, liselerin biat etmeyeceğinin altını çizdi. Okullarda bir öğün ücretsiz yemeğin öğrencilere çok görüldüğünü hatırlatan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

• "Sırf hakkını aradı diye Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi’ndeki sıra arkadaşımızı darp eden sizlersiniz."
• "Eğitim, öğretimimize harcanacak parayla bize 2 tane TOMA gönderen sizsiniz."
• "'Mini etekli kız öğrencilerimi görünce bir gün kendimi tutamayacağım diye çok korkuyorum. Biz de erkeğiz yani’ diyen sizlersiniz."

Kılıç, "Eğitime darbe vurdunuz! Bu zihniyetleri, bu gericileri okullarımıza siz soktunuz. Fakat haklı direnişimize dizgin vuramayacaksınız. Gençlik boyun eğmez" ifadelerini kullandı.

Gençlerin Kararlılığı

Mersin'deki liseli öğrencilerin öğretmenlerine destek olmak amacıyla başlattığı bu direniş, gençlerin eğitim hakkına sahip çıkma konusundaki kararlılığını gözler önüne seriyor. Öğrencilerin tepkisi, eğitim sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, geleceğe yönelik umutlarını koruma çabası olarak değerlendirilebilir. Bu eylemler, gençlerin sadece kendi okulları için değil, tüm Türkiye'deki eğitim sistemi için daha iyi bir gelecek arayışının bir parçası olarak da görülebilir.