İran ile Amerika Birleşik Devletleri arasında süregelen nükleer görüşmelerde tansiyon yükseliyor. İran, ABD'nin tutumunda değişiklik olmaması halinde müzakerelerin sonuçsuz kalabileceği uyarısında bulundu. Bu durum, uluslararası kamuoyunda endişeye yol açarken, nükleer anlaşmazlığın geleceği belirsizliğini koruyor.

Nükleer Görüşmelerde Kritik Eşik

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Tahtrevançi, devlet medyasına yaptığı açıklamada, Washington’un Tahran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması yönündeki ısrarının devam etmesi halinde görüşmelerin "hiçbir sonuca ulaşmayacağını" belirtti. Bu açıklama, müzakerelerin geleceği açısından kritik bir dönemece girildiğinin işareti olarak değerlendiriliyor.

ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff ise, Washington’un tutumunu yineleyerek, ABD ile İran arasında yapılacak yeni bir anlaşmanın, İran’ın uranyum zenginleştirmeden tamamen vazgeçmesini içermesi gerektiğini vurguladı. Uranyum zenginleştirme, nükleer silah geliştirme potansiyeli taşıdığı için uluslararası toplum tarafından yakından takip ediliyor. Tahran ise nükleer enerji programının tamamen barışçıl amaçlar taşıdığını savunuyor.

Tahtrevançi, "Zenginleştirme konusundaki tutumumuz nettir ve bunun ulusal bir kazanım olduğunu, geri adım atmayacağımızı defalarca ifade ettik" dedi. Bu kararlılık, müzakerelerin seyrini olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak öne çıkıyor.

Trump'ın Açıklamaları ve Müzakerelerin Geleceği

Geçtiğimiz haftalarda Körfez bölgesine yaptığı ziyarette ABD Başkanı Donald Trump, bir anlaşmanın çok yakın olduğunu ancak İran’ın bu uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözmek için hızlı hareket etmesi gerektiğini söylemişti. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Washington’un kamuoyuna yaptığı açıklamaların, özel müzakerelerde dile getirdiklerinden farklı olduğunu belirterek, bunun müzakereleri zorlaştırdığını ifade etti.

İran Dışişleri Bakanlığı yetkilisi İsmail Bagayi ise, "Amerikalılardan çelişkili açıklamalar duymamıza rağmen müzakerelere katılmaya devam ediyoruz" dedi. Bu durum, müzakerelerin karmaşık ve zorlu bir süreç olduğunu gösteriyor.

Bir İranlı yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada, bu hafta sonu Roma’da beşinci tur görüşmelerin yapılmasının planlandığını, ancak kesin tarihin henüz netleşmediğini söyledi. Görüşmelerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve hangi sonuçları doğuracağı merakla bekleniyor.

Geçmiş Anlaşmalar ve Mevcut Durum

ABD Başkanı Trump, 2017-2021 yıllarını kapsayan ilk görev süresi boyunca İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran’ın zenginleştirme faaliyetlerine sıkı sınırlamalar getiren, karşılığında uluslararası yaptırımların hafifletildiği anlaşmadan ABD’yi çekmişti. Trump, 2015 anlaşmasını İran lehine "tek taraflı" olarak nitelendirmiş ve ABD’nin İran’a yönelik kapsamlı yaptırımlarını yeniden uygulamaya koymuştu. İran ise bu adımlara zenginleştirme faaliyetlerini artırarak karşılık vermişti. Bu durum, bölgedeki gerilimi tırmandıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Nükleer Anlaşmazlığın Olası Sonuçları

İran ile ABD arasındaki nükleer anlaşmazlığın çözüme kavuşmaması, bölgede istikrarsızlığın artmasına ve yeni çatışma risklerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Uluslararası toplum, tarafları diyalog yoluyla çözüm bulmaya teşvik ederken, nükleer silahlanma yarışının önüne geçilmesi için çaba gösteriyor. Müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, İran'ın nükleer programını daha da geliştirmesi ve bölgedeki diğer ülkelerin de benzer adımlar atması bekleniyor. Bu durum, küresel güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturabilir.