Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh'in Pakistan'ın nükleer silahlarının güvenliği konusundaki endişeleri, bölgede ve dünyada yeni bir tartışma başlattı. Singh, bu silahların Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) gözetimine alınması gerektiğini savunarak, küresel güvenlik riskine dikkat çekti.
Gerilim Yüksek: Hindistan ve Pakistan Arasında Neler Oluyor?
NDTV'nin haberine göre, 7-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen "Sindoor Operasyonu" sonrasında Cammu Keşmir bölgesinde konuşan Bakan Singh, Pakistan'ın Hindistan'a yönelik bir tehdit oluşturduğunu ve nükleer silahların güvenliği konusunda ciddi şüpheleri olduğunu dile getirdi. "Bu silahların denetlenmesi, sadece Hindistan için değil, küresel güvenlik açısından da önemlidir" ifadelerini kullandı.
Bölgedeki gerilim, 22 Nisan'da Hindistan'ın Pahalgam bölgesinde yaşanan ve 26 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının ardından tırmanmıştı. Bu saldırıya misilleme olarak Hindistan, 6 Mayıs'ta Pakistan topraklarına ve Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları düzenlemişti. Bu durum, iki ülke arasında ciddi çatışmaları tetiklemiş ancak ABD'nin arabuluculuğuyla 10 Mayıs'ta ateşkes ilan edilmişti.
Nükleer Silahlar ve Küresel Güvenlik: IAEA'nın Rolü Ne Olmalı?
Hindistan'ın bu çağrısı, nükleer silahların kontrolü ve güvenliği konusundaki uluslararası tartışmaları yeniden alevlendirdi. IAEA'nın rolü ve yetkileri, bu tür durumlarda ne gibi adımlar atabileceği soruları gündeme geldi. Uzmanlar, nükleer silahların güvenliğinin sağlanmasının sadece bölgesel değil, küresel bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.
Nükleer silahların kontrolü ve denetimi, uluslararası toplumun en önemli önceliklerinden biri olmalıdır. Bu tür çağrılar, nükleer silahların potansiyel risklerini hatırlatmakta ve uluslararası işbirliğinin önemini vurgulamaktadır. Bölgedeki gerginliğin azaltılması ve diyalog kanallarının açık tutulması, olası bir felaketin önlenmesi için kritik öneme sahiptir.