Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı'ya yönelik sert bir uyarıda bulunarak, Rusya hava sahasına yapılabilecek olası saldırıların "pişmanlık doğuracak sonuçlar" yaratacağını belirtti. Bu açıklama, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı ve gerilimi tırmandırdı. Peki, bu uyarının ardında yatan sebepler neler ve NATO'nun bu duruma tepkisi ne olacak?

Lavrov'dan Sert Sözler: "Pişman Olacaklar!"

Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda yaptığı basın toplantısında, NATO ve Avrupa Birliği'nin (AB) Rus hava sahasına yönelik olası müdahalelerine değindi. Lavrov, "Topraklarımız üzerinde, hava sahamızda herhangi bir uçan nesneyi düşürmeye yönelik girişimler olursa, insanların toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ihlal etmekten çok pişman olacaklarını düşünüyorum" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Rusya'nın hava sahasını koruma konusundaki kararlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Lavrov ayrıca, Rusya'nın hiçbir ülkenin hava sahasını ihlal etmediğini vurgulayarak, kendi toprakları dışındaki insansız hava araçlarına (İHA) müdahale hakkının uluslararası alanda kabul gördüğünü savundu. Bu durum, özellikle son dönemde artan İHA kullanımının getirdiği güvenlik sorunlarına dikkat çekiyor.

Ukrayna Krizi ve 1991 Sınırları

Ukrayna ile devam eden toprak anlaşmazlığına da değinen Lavrov, kimsenin 2022'de Ukrayna sınırlarına geri dönmeyi beklemediğini, bunun siyasi bir körlük olacağını ifade etti. Lavrov, Ukrayna'nın Nisan 2022'de gündeme gelen ve Rusya tarafından da kabul edilen barış önerilerini uygulaması durumunda Kırım ve Donbas dışında 1991 sınırlarını koruyabileceğini belirtti. Ancak Kiev'in bu süreci "kendi elleriyle baltaladığını" iddia etti. Bu açıklamalar, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik farklı yaklaşımların olduğunu ve Rusya'nın bu konudaki pozisyonunu koruduğunu gösteriyor.

Türkiye'nin Tutumu ve Bölgesel Gelişmeler

Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Rusya'dan doğal gaz ve petrol alımını durdurması yönündeki talebi hatırlatılarak yöneltilen soruya, "Türkiye Cumhuriyeti'nin pozisyonuna saygı duyuyoruz. Türkiye'nin kendisine ve halkına saygı duyduğundan hiç şüphemiz yok" yanıtını verdi. Türkiye'nin bölgedeki gelişmeler karşısında aldığı tavrı dikkatle izlediklerini de vurguladı. Kuzey Irak'taki Kürt meselesine de değinen Lavrov, yaklaşık 8 yıl önceki bağımsızlık referandumunun uluslararası toplumca desteklenmediğini hatırlattı. "Kürt yapıların tamamı barışçıl planlara sahip değil, hepsi barışı desteklemiyor" diyen Lavrov, Orta Doğu'nun yeni bir büyük çatışmaya daha tahammül edemeyeceğini kaydetti.

• Irak, Suriye ve İran gibi bölge ülkeleri arasında diyalog ve ulusal mutabakat sağlanmadığı takdirde dağılma riskinin bulunduğunu belirtti.
• "Bu koşullarda anlaşmaya varmak mümkündür. Bağdat bunu kanıtladı ve biz bu süreci aktif olarak destekliyoruz" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Lavrov'un bu açıklamaları, bölgesel istikrarın sağlanması için diyalog ve iş birliğinin önemini vurguluyor. Sonuç olarak, Sergey Lavrov'un NATO ve Batı'ya yönelik sert uyarıları, uluslararası ilişkilerde gerilimin tırmanmasına neden oldu. Rusya'nın hava sahasını koruma konusundaki kararlılığı ve Ukrayna krizine yönelik tutumu, bölgedeki dengeleri etkilemeye devam ediyor. Türkiye'nin bölgesel gelişmelerdeki rolü ve Lavrov'un Türkiye'ye yönelik açıklamaları ise, Ankara'nın dış politikadaki önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Önümüzdeki günlerde, bu gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor.