Küresel piyasalar, ABD yönetiminin ticaret ortaklarıyla yürüttüğü tarife müzakerelerine yönelik artan iyimserlikle haftaya pozitif bir başlangıç yaptı. Yatırımcıların odağında ise bu hafta açıklanacak olan ABD büyüme ve istihdam verileri bulunuyor. Bu verilerin, ekonomik projeksiyonlar üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.
Tarife Müzakerelerinde Son Durum
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile aktif müzakere yürüttüklerini ve yakın zamanda bir anlaşma beklediklerini açıklaması, piyasalarda olumlu bir hava yarattı. Ancak, Pekin yönetiminin bu iddiayı yalanlaması ve Washington'ı kamuoyunu yanıltmakla suçlaması, belirsizliği artırdı. Analistler, tarife müzakerelerine yönelik çelişkili açıklamaların varlık fiyatlamalarında etkili olduğunu belirtiyor. Müzakerelere yönelik somut adımların izlenmesi durumunda konuya ilişkin risk algısının azalacağı düşünülüyor.
ABD basınında çıkan haberlere göre, ekonomik maliyetlerin bazı sektörler üzerinde yarattığı baskı nedeniyle Çin hükümeti, ABD'den ithalata uyguladığı %125 oranındaki gümrük vergisini bazı ürünlerde askıya almayı düşünebilir. Bu durum, ticaret ilişkilerinde bir yumuşama olabileceği beklentisini güçlendiriyor.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD'de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi, nisanda yukarı yönlü revizyonla 52,2 oldu. Ancak, endeks yukarı yönlü revizyona rağmen Temmuz 2022'den bu yana kaydedilen en düşük seviyede. Tüketicilerin kısa ve uzun vadeli enflasyon beklentileri ise rekor seviyelere ulaştı. Enflasyon beklentilerindeki bu artış, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası kararları üzerinde etkili olabilir.
Jeopolitik riskler de piyasaların radarında. Hindistan ve Pakistan arasındaki artan gerilim, yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Bölgedeki gelişmeler, küresel risk iştahını olumsuz etkileyebilir.
Şirket Bilançoları ve Tahvil Piyasaları
ABD'de bilanço sezonu hız kazanıyor. Hafta boyunca Visa, Coca-Cola, Microsoft, Meta Platforms, Qualcomm, Apple, Amazon, Eli Lilly, Mastercard, McDonald’s, Exxon Mobil ve Chevron gibi büyük şirketlerin finansal sonuçları açıklanacak. Analistler, şirketlerin gelecek projeksiyonlarında ABD'nin korumacı ticaret politikasının etkilerinin yakından izleneceğini belirtiyor.
ABD tahvil piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir gözleniyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi düşüşünü sürdürerek %4,25 seviyesine indi. Dolar endeksi ise yatay seyirle 99,5 seviyesinde dengelendi. Altının ons fiyatı, müzakere iyimserliği ve kar realizasyonlarının etkisiyle gerilerken, Brent petrolün varil fiyatı hafif yükselişle 65,9 dolar seviyesinden işlem görüyor.
Avrupa'da ise gözler Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik barış girişimlerinde. Papa Franciscus'un cenaze töreni vesilesiyle bir araya gelen liderler, Ukrayna'daki savaşı sona erdirme çabalarına destek mesajları verdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri ise ticaret gerilimlerinin etkisiyle bu yıl faiz oranlarını en az iki kez daha düşürebileceğini ifade etti.
- İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,09,
- Almanya'da DAX 40 yüzde 0,81,
- Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,45 ve
- İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,47 yükseldi.
Asya borsalarında ise Çin hariç pozitif bir seyir izleniyor. Çin'in piyasa destekleyici adımları, risk algısının yükselmesinin önüne geçiyor. Analistler, ABD ile ticaret konusunda anlaşmaya varılması durumunda bölgedeki ekonomik aktivitede önemli artışların izlenebileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, küresel piyasalar, tarife müzakerelerine yönelik iyimserlikle pozitif bir başlangıç yaparken, belirsizlikler ve riskler hala devam ediyor. Yatırımcılar, ABD büyüme ve istihdam verileri başta olmak üzere makroekonomik gelişmeleri ve jeopolitik riskleri yakından takip ederek pozisyonlarını ayarlamaya devam edecekler. Piyasalardaki dalgalanmanın sürmesi beklenirken, dikkatli ve temkinli olmakta fayda var.