Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, İsrail-İran arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde, CHP'nin bazı kurum ve kuruluşlara yönelik boykot çağrılarına sert bir şekilde tepki gösterdi. Şahin, bu tür çağrıların ülkenin birlik ve beraberliğine zarar verebileceğini vurgulayarak, sorumlu bir duruş sergilemeye davet etti.

RTÜK Başkanı'ndan Sert Eleştiri

Ebubekir Şahin, yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas dönemde, bazı siyasi çevrelerin ve yayın organlarının devlet kurumlarını ve milli markaları hedef alan boykot çağrıları yapması üzüntü vericidir. Bu tür eylemler, toplumu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya yöneliktir. RTÜK olarak, bu tür sorumsuz davranışları şiddetle kınıyoruz," ifadelerini kullandı. Şahin, bu tür çağrıların arkasında yatan motivasyonun belirsiz olduğunu ve ülkenin çıkarlarına hizmet etmediğini de sözlerine ekledi.

Boykot Çağrılarına Karşı Birlik Çağrısı

Şahin, açıklamasının devamında, "Türkiye'nin köklü ve geniş izleyici kitlesine sahip yayın kuruluşlarını hedef alarak, kime ve neye hizmet ettiği belirsiz bir boykot çağrısında bulunulmasını en hafif tabirle sorumsuzluk olarak görüyor ve bu tutumu şiddetle kınıyoruz," dedi. Ayrıca, tüm vatandaşları bu tür provokatif çağrılara karşı duyarlı olmaya ve birlik içinde hareket etmeye çağırdı. Şahin, medyanın ve siyasi aktörlerin daha yapıcı ve birleştirici bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

İsrail-İran Geriliminin Türkiye'ye Etkileri

Orta Doğu'da yaşanan gerilimlerin Türkiye'ye olan etkileri de değerlendirildi. Bölgedeki istikrarsızlığın Türkiye'nin ekonomik ve siyasi çıkarlarına zarar verebileceği belirtildi. Bu nedenle, Türkiye'nin itidalli ve yapıcı bir tutum sergileyerek, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına katkıda bulunması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye'nin milli çıkarlarını koruyarak, bölgesel barış ve istikrara destek vermesi gerektiği ifade edildi.

Sonuç olarak, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in CHP'nin boykot çağrılarına yönelik sert tepkisi, Türkiye'nin iç ve dış politikada karşı karşıya olduğu zorlukları gözler önüne seriyor. Ülkenin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde, sorumlu ve yapıcı bir yaklaşım sergilemek büyük önem taşıyor. Türkiye'nin, bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında milli çıkarlarını koruyarak, istikrarlı bir şekilde ilerlemesi için tüm kesimlerin ortak sorumluluk alması gerekiyor.