Fransız düşünür Pascal Boniface'ın "İsrail'i eleştirmek antisemitizm değildir" açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Boniface, Gazze'deki savaşın Batı'nın çifte standartlarını ve başarısızlıklarını gözler önüne serdiğini belirtirken, İsrail'in politikalarına yönelik eleştirilerini sert bir dille dile getirdi. Bu açıklamalar, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları alevlendirdi.

Boniface'tan Sert Eleştiriler: Soykırım İddiası

Fransız solcu düşünür ve jeostratejik konular uzmanı Pascal Boniface, uzun yıllardır İsrail'in işgal politikalarını ve Batılı siyasetçilerin bu politikaları destekleyen tutumunu eleştiriyor. Boniface, İsrail'in genişlemeci politikalarının büyük tehlikeler yarattığını vurgulayarak, Filistin halkına karşı özellikle Gazze'de "canlı yayında işlenen bir soykırım" yürütüldüğünü belirtti. Bu ifadeler, uluslararası kamuoyunda büyük tepki çekti ve İsrail'e yönelik eleştirilerin dozunu artırdı.

Boniface'ın bu konudaki görüşleri şöyle:

• İsrail'in politikaları eleştirilmelidir.
• Batı'nın çifte standartları kabul edilemez.
• Filistin halkının yaşadığı zulme sessiz kalınmamalıdır.

Batı Medyasının Taraflı Tutumu

Boniface, Batı medyasının Arap ve Müslümanlara karşı onlarca yıldır taraflı olduğunu savundu. Fransa ve Batı'nın Filistin meselesine adil bir çözüm bulamamasını, İslam'a ve ulusal kurtuluş hareketlerine yönelik önyargılara bağladı. Boniface, laiklik ile İslam düşmanlığının, İsrail'in işgal politikalarını eleştirmek ile Yahudilere saldırmanın birbirine karıştırılmasının son derece tehlikeli olduğunu vurguladı. Milyonlarca Filistinlinin çeyrek yüzyıldır "büyük bir açık hava hapishanesinde" yaşadığını, sürekli bombalanıp öldürüldüğünü belirtti. Özellikle Ekim 2023'te başlayan Gazze savaşıyla soykırım tehlikesinin daha da arttığını, Trump ve ardından Biden yönetimlerinin çifte standartlı politikalarının da bu durumu ağırlaştırdığını söyledi.

ABD'nin Küresel Gücü Zayıflıyor mu?

Boniface, mevcut savaşın uluslararası dengeleri sarstığını ve ABD'nin küresel etkisinin azaldığını belirtti. Buna karşılık, üniversiteler, aktivistler ve gençlik hareketleri gibi yeni aktörlerin güç kazandığını ifade etti. Bu kesimler, Washington’un ve bazı Arap başkentlerinin İsrail lobisine yakın durmasının, kendi çıkarlarına ve kültürel-siyasi etkilerine zarar verdiğini fark etti. Kamuoyunun sosyal medya üzerinden değişmesinin, Filistin’de barışı savunanları ve bağımsız bir Filistin devleti isteyenleri güçlendirebileceğini dile getirdi.

Son olarak Boniface, barış yanlılarının en büyük görevinin uluslararası kamuoyunu dönüştürmek olduğunu belirtti. Buna İsrail Yahudi toplumu da dâhil. Böylece Netanyahu, Smotrich, Ben-Gvir gibi isimlerin destekçileriyle doğrudan yüzleşilebileceğini ve mücadelenin İsrail içine taşınabileceğini ifade etti.

Pascal Boniface'ın bu açıklamaları, Filistin-İsrail meselesine farklı bir bakış açısı getirirken, uluslararası kamuoyunda uzun süre tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Özellikle Batı'nın tutumu ve medyanın rolü üzerindeki eleştiriler, bu konudaki tartışmaları daha da derinleştirecek.