Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokatif eylemlerine karşı sert bir açıklama yayınladı. Bakanlık, İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa'nın statüsünü değiştirmeye yönelik girişimlerine asla izin verilmeyeceğini vurguladı. Bu açıklama, bölgedeki gerginliği tırmandıran İsrail politikalarına karşı Türkiye'nin kararlı duruşunu bir kez daha ortaya koydu.

Mescid-i Aksa'nın Tarihi Statüsü Korunacak

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, Mescid-i Aksa'nın tarihi ve hukuki statüsünün korunmasının uluslararası toplumun sorumluluğu olduğu belirtildi. İsrail'in bu statüyü ihlal etmeye yönelik adımlarının kabul edilemez olduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

• Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine saygı gösterilmesi
• Filistin halkının haklarının korunması
• Bölgede kalıcı barışın sağlanması

Bakanlık, İsrail'in provokatif eylemlerine karşı uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Mescid-i Aksa'nın statüsünün korunması için tüm diplomatik kanalların kullanılacağı belirtildi.

Netanyahu Hükümetine Uyarı

Açıklamada, Netanyahu hükümetinin bu tür provokatif girişimlerinin bölgedeki gerginliği tırmandırdığı ve barış sürecine zarar verdiği ifade edildi. İsrail hükümetine, sorumlu davranma ve gerginliği azaltma çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in bu tür eylemlerinin, bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini ve Türkiye'nin bu konuda sessiz kalmayacağını vurguladı.

Türkiye'nin Filistin halkının haklı davasına desteği tamdır. Mescid-i Aksa'nın statüsünün korunması, Filistin halkının haklarının korunması ve bölgede kalıcı barışın sağlanması için Türkiye, tüm imkanlarını seferber etmeye devam edecektir.

Mescid-i Aksa, sadece Filistinliler için değil, tüm Müslümanlar için kutsal bir mekandır. Bu kutsal mekanın statüsünün korunması, tüm İslam dünyasının ortak sorumluluğundadır. Türkiye, bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, Mescid-i Aksa'nın korunması için her türlü çabayı göstermeye devam edecektir.

Türkiye'nin bu kararlı duruşu, İsrail'in provokatif eylemlerine karşı önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Uluslararası toplumun da bu konuda Türkiye'ye destek vermesi, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve kalıcı barışın sağlanması için büyük önem arz ediyor.