İslam'ın yayılışı, tarih boyunca tartışma konusu olmuştur. Özellikle bazı çevreler, İslam'ın kılıç zoruyla yayıldığını iddia etmektedirler. Ancak, tarihi kaynaklar ve araştırmalar bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını göstermektedir. İlk Müslümanların büyük çoğunluğu, baskı ve zorlama olmadan, kendi istekleri ve inançlarıyla İslam'ı kabul etmişlerdir.

İslam'ın İlk Yıllarında Tebliğ ve Davet

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.),İslam'ı tebliğ etmeye başladığında herhangi bir siyasi veya askeri güce sahip değildi. Aksine, Mekke'deki müşriklerin yoğun baskılarına maruz kalıyordu. Buna rağmen, Efendimiz (s.a.v.),sabırla, delillerle, ahlaki üstünlükle ve ikna yoluyla insanları İslam'a davet etmiştir. Bu süreçte herhangi bir zorlama veya şiddet kullanılmamıştır.

İlk Müslümanlar, karşılaştıkları zorluklara rağmen inançlarından vazgeçmemişlerdir. Hatta bazıları, İslam'ı seçtikleri için işkence görmüşlerdir. Ancak, bu işkencelere rağmen imanlarından dönmemişlerdir. Bu durum, onların İslam'ı ne kadar gönülden benimsediklerinin açık bir kanıtıdır.

Hicretten Önceki Yayılma

İslam'ın yayılması, sadece Mekke ile sınırlı kalmamıştır. Hicretten önce bile İslam, geniş bir kitleye ulaşmıştır. Örneğin:

• Ebû Zer el-Gıfârî (r.a.),kardeşi ve annesiyle birlikte Mekke döneminin başında iman etmiştir. Kabilesine döndüğünde davetiyle toplumunun büyük kısmı Müslüman olmuştur.
• 101 Müslüman, müşriklerin eziyetlerinden kaçarak Habeşistan'a hicret etmiştir. Bu rakam, Mekke'de de kalabalık bir Müslüman topluluğu bulunduğunun delilidir.
• Necranlı 20 Hristiyan, Resûlullah'ı dinledikten sonra daha hicret öncesi İslâm'a girmiştir.
• Habeşistan hükümdarı Necâşî, hicretten önce İslâm’ı kabul eden devlet başkanı olarak tarihe geçmiştir.

Bu örnekler, İslam'ın kılıç zoruyla değil, tebliğ ve davet yoluyla yayıldığının açık bir göstergesidir.

Savaş İzninin Verilmesi

İslam'da savaş izni, zulmün dayanılmaz hale geldiği Medine döneminde indirilmiştir. Yani, İslam'ın temelleri, Ashâb'ın büyük bölümü ve bölgesel yayılışının çoğu savaş emredilmeden önce gerçekleşmiştir. Bu gerçek, "İslam kılıçla yayıldı" iddiasının tarihsel olarak temelsiz olduğunu göstermektedir.

Unutulmamalıdır ki, İslam'da savaşın amacı yayılmak değil, zulmü ortadan kaldırmak ve adaleti sağlamaktır. Savaş, sadece zorunlu hallerde başvurulacak bir çözümdür.

Sonuç

Tarihi gerçekler, İslam'ın kılıç zoruyla yayıldığı iddialarının asılsız olduğunu göstermektedir. İlk Müslümanlar, baskı ve zorlama olmadan, kendi istekleri ve inançlarıyla İslam'ı kabul etmişlerdir. İslam'ın yayılmasında tebliğ, davet, ahlaki üstünlük ve adalet gibi faktörler önemli rol oynamıştır. Bu nedenle, İslam'ın yayılışını anlamak için tarihi kaynaklara başvurmak ve önyargılardan uzak durmak gerekmektedir.