İran, nükleer programı konusundaki belirsizliği gidermek ve ABD ile olası bir anlaşmaya zemin hazırlamak amacıyla dikkat çekici bir adım attı. Diplomat kaynaklarına göre, Tahran yönetimi, ABD ile yapılacak bir sonraki kritik görüşme öncesinde, 2015 nükleer anlaşmasının Avrupa kanadını oluşturan ülkelerle bir araya gelmeyi teklif etti. Bu beklenmedik hamle, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.
Avrupa'dan Yanıt Bekleniyor
Dört diplomatın Pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre, İran'ın önerisi, taraflar arasında muhtemel bir buluşma yeri olarak Roma'yı işaret ediyor. Toplantının bu Cuma günü gerçekleşmesi planlanırken, diplomatlar Avrupa ülkelerinden henüz resmi bir yanıt gelmediğini vurguladı. Bu durum, Avrupa'nın İran'ın teklifine ne kadar sıcak baktığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
İran'ın bu hamlesi, Cumartesi günü Umman'da ABD ile yeniden başlayan nükleer müzakerelerin ve Rusya ile Çin'le yapılan görüşmelerin ardından geldi. Tahran, bu görüşmelerden elde ettiği ivmeyi artırmayı ve nükleer anlaşmazlığa kalıcı bir çözüm bulmayı hedefliyor. Ummanlı yetkililer, yeni bir ABD-İran görüşme turunun 3 Mayıs'ta Avrupa'da düzenlenebileceğini belirtse de, henüz resmi bir karar alınmış değil.
Nükleer Anlaşma Süreci ve Olası Etkileri
İran ile Batılı ülkeler arasındaki nükleer anlaşmazlık, uzun yıllardır küresel siyasetin önemli bir parçası olmuştur. 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma, İran'ın nükleer programını sınırlandırması karşılığında ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak, ABD'nin 2018 yılında anlaşmadan çekilmesi ve yeniden yaptırımlar uygulamaya başlamasıyla süreç sekteye uğramıştı.
Şimdi ise, İran'ın Avrupa ile toplantı önerisi, nükleer anlaşma sürecinde yeni bir sayfa açabilir. Avrupa ülkeleri, İran ile ABD arasında arabulucu rolü üstlenerek, anlaşmazlığın çözülmesine katkıda bulunabilirler. Ancak, bu sürecin başarılı olup olmayacağı, Avrupa'nın tutumuna ve tarafların uzlaşma zeminine ne kadar yakın olduğuna bağlı olacaktır.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, İran'ın bu hamlesini, müzakere masasında elini güçlendirme ve Batılı ülkelerle ilişkilerini normalleştirme çabası olarak değerlendiriyor. İran'ın nükleer programı konusundaki endişeleri gidermesi ve şeffaf bir tutum sergilemesi, bölgedeki istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, İran'ın ABD görüşmesi öncesinde Avrupa ile toplantı önerisi, nükleer anlaşmazlığın çözümü için umut verici bir adım olabilir. Ancak, sürecin başarıya ulaşması için tüm tarafların yapıcı bir yaklaşım sergilemesi ve ortak bir zemin bulmaya istekli olması gerekmektedir. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliklerin daha da artması ve yeni çatışma risklerinin ortaya çıkması kaçınılmaz olabilir. Uluslararası toplum, gelişmeleri yakından takip etmeye devam edecektir.