Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun göreve gelmesinin ardından İstanbul'da yaşayan vatandaşlara ait dijital verilerin usulsüz biçimde kullanıldığı iddiası gündeme bomba gibi düştü. İmamoğlu'nun tutuklandığı yolsuzluk davasında bahsi geçen dijital verilerin çalınma sürecini bir dönem İSPARK'ta çalışan İ.H. Yeni Şafak'a anlattı. İddialar, İBB'nin veri güvenliği konusunda büyük soru işaretleri yaratıyor.

Veri Skandalı Nasıl Ortaya Çıktı?

İ.H.'nin açıklamalarına göre, "Seçimlerden 6 ay sonra İBB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve bir özel şirket İSPARK dahil 32 iştirakten dijital verileri talep etti. İlk kez bizden veri talep edilince şaşırdık. Başlangıçta direnç gösterdik, ama müdürler devreye girince vermek zorunda kaldık." Bu ifadeler, İBB iştirakleri üzerinde büyük bir baskı olduğunu ve veri paylaşımının zorla yaptırıldığını gösteriyor.

A.H., İSPARK'tan alınan veriler arasında vatandaşların kişisel bilgilerinin yanı sıra araç ruhsatı ve abonelik verilerinin yer aldığını söyledi. Bu durum, milyonlarca İstanbullunun kişisel verilerinin risk altında olduğu anlamına geliyor.

Hangi Veriler Paylaşıldı?

İmamoğlu’nun 2019’daki yerel seçimlerde İBB’nin bütün stratejik verilerinin yedeklenmesi talimatını imzaladığına dikkat çeken A.H., "İBB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve bir özel şirket tarafından İSPARK’a ait tüm datalar istendi. Bu veriler toplam İBB iştiraklerini kapsayacak şekildeydi. Bende o dönemde İSPARK’da çalışıyordum. İSPARK’da vatandaşların abonelik sistemlerini kullanan ana verilerin tamamı İBB’deki bu firmayla paylaşıldı. Aynı zamanda İBB’ye ait 32 iştirak şirketin ana data verilerini bu firmalarla paylaşmak zorunda bırakıldık" şeklinde konuştu.

A.H., İSPARK’ın verileri içerisinde vatandaşların bütün kişisel bilgilerinin bulunduğunu söyleyerek, "Bunlar araç ruhsat, kimlik, ikamet bilgileri, İSPARK’a ait tüm parklanma ve abonelik verileri, cirolar, plaka başına alınan ücret bilgileriydi" dedi. Bu bilgiler, kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde ciddi sonuçlar doğurabilecek hassasiyette.

Sonuç Ne Olacak?

İBB veri skandalı, sadece İstanbul'da değil, tüm Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Bu iddiaların ardından soruşturma başlatılması ve sorumluların hesap vermesi bekleniyor. Vatandaşların kişisel verilerinin korunması, devletin en temel görevlerinden biridir ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması şarttır. Bu skandal, veri güvenliği konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne seriyor ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için daha dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.