CHP Milletvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik son operasyonlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Günaydın, operasyon sürecinde masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ve gözaltı görüntülerinin iktidara yakın medyaya servis edildiğini savundu. Ayrıca, ele geçirilen sinyal kesicilerin "para dolu bavul" gibi gösterilerek kamuoyunun yanıltıldığını iddia etti.
Günaydın'dan İddiaları Çürüten 3 Örnek
Gökhan Günaydın, emniyet ifadelerinin aslında suçlamaları çürüttüğünü belirterek kamuoyuna 3 önemli örnek sundu:
- Örnek 1: İhaleye fesat karıştırmakla suçlanan bir şahsın ifadesinde, suçlamaları kabul etmediği ve ihalenin yasalara uygun yapıldığını söylediği belirtildi.
- Örnek 2: Rüşvet almakla suçlanan bir memurun ifadesinde, rüşvet almadığını ve kendisine verilen paranın borç olduğunu beyan ettiği ifade edildi.
- Örnek 3: Terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişinin ifadesinde, terör örgütüyle herhangi bir bağlantısının olmadığını ve suçlamaları reddettiği kaydedildi.
Sinyal Kesiciler mi, Yoksa Algı Operasyonu mu?
Günaydın, operasyon sırasında ele geçirilen sinyal kesicilerin "para dolu bavul" gibi lanse edilmesinin büyük bir algı operasyonu olduğunu vurguladı. Bu türden manipülasyonlarla kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini ve İBB'ye yönelik bir karalama kampanyası yürütüldüğünü ifade etti. Sinyal kesicilerin ne amaçla kullanıldığına dair net bir açıklama yapılmadan, bunların suç unsuru gibi gösterilmesi eleştirildi.
Hukuki Süreç ve Beklentiler
Gökhan Günaydın, İBB'ye yönelik operasyonların hukuki sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Masumiyet karinesinin korunması ve delillerin çarpıtılmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, medyanın da bu süreçte tarafsız ve objektif bir şekilde haber yapması gerektiğini ifade etti. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve yanlış algıların önüne geçilmesi için medyanın sorumluluk taşıdığını söyledi.
CHP'li Günaydın'ın açıklamaları, İBB operasyonlarına yönelik tartışmaları daha da alevlendirdi. İddiaların ne kadarının doğru olduğu ve hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Bu süreçte, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması büyük önem taşıyor.