İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten, görev süresi boyunca İstanbul'daki kaçak yapılarla mücadelesini anlatırken çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gülten, Üsküdar'da maruz kaldığı saldırıya dikkat çekerek, "Saldıranlar dışarıda, ben cezaevindeyim" dedi. İBB'ye yönelik ikinci dalga operasyonda tutuklanan Gülten, kamuoyunun kendisini ilk kez, Üsküdar'da kaçak bir yapının yıkımı sırasında uğradığı saldırıyla tanıdığını hatırlattı. Bu sürecin ardından Silivri Cezaevi'ne gönderilmesini ise "İstanbul'a hizmet ettiğim için cezaevindeyim" şeklinde değerlendirdi.

İstanbul'un Değerli Alanları İşgal Altındaydı

Gülten, göreve gelmeden önce de kamusal alanların işgal edildiğini bildiğini, ancak göreve başladıktan sonra İstanbul'un en kıymetli noktalarının nasıl kullanıldığını açıkça gördüğünü belirtti. "Hukuk içinde kalarak mücadele ettik. Tehditleri ise hiç ciddiye almadım" diyen Gülten, İstanbul'u kaçak yapılardan temizlemek için kararlı bir duruş sergilediğini vurguladı. İstanbul'un tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması için kaçak yapılarla mücadelenin önemine dikkat çekti.

Gülten'in açıklamalarına göre, İstanbul'daki kamusal alanların işgali uzun yıllardır süregelen bir sorun. Bu işgaller, sadece estetik bir sorun olmakla kalmayıp, aynı zamanda halkın kullanım hakkını da kısıtlıyor. Gülten ve ekibi, bu soruna çözüm bulmak için göreve geldikleri andan itibaren yoğun bir çalışma içerisine girdi. Hukuki süreçleri titizlikle takip ederek, kaçak yapıların yıkımını gerçekleştirdi.

70 Kamusal Alanda Kaçak Yapılar Kaldırıldı

Gülten, 2019'dan bu yana İstanbul genelinde yaklaşık 70 kamusal alandaki işgalin sonlandırıldığını söyledi. Yıkım yapılan yerler arasında Sultanahmet, Beyazıt, Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy, Şirinevler, Maltepe meydanları, Üsküdar, Büyükçekmece, Maltepe ve Fatih sahilleri; Sirkeci, Fındıklı Parkı, Kartal Atatürk Parkı ve Yerebatan Sarnıcı gibi kritik noktalar yer aldı. Bu alanların yeniden halkın kullanımına açılması, İstanbullular tarafından memnuniyetle karşılandı.

• Sultanahmet Meydanı
• Beyazıt Meydanı
• Kadıköy Meydanı
• Beşiktaş Meydanı
• Bakırköy Meydanı

Üsküdar Saldırısı ve Sonrası

Üsküdar'daki saldırının detaylarını da paylaşan Gülten, İBB personelinden oluşan küçük bir ekiple alanda bulunduğu sırada 20-25 kişilik bir grubun doğrudan kendisine saldırdığını aktardı. "Bu bilinçli, ağır sonuçlar doğurabilecek bir saldırıydı," diyen Gülten, şikayetçi olduğunu ve kamu davası açıldığını ifade etti. Ancak iki kez bilirkişi incelemesine giden dosyada henüz bir tutuklama yapılmadığını söyledi ve saldırının üzerinden neredeyse iki yıl geçtiğini belirtti.

Gülten'in yaşadığı bu saldırı, kaçak yapılarla mücadelenin ne kadar zorlu ve riskli olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak Gülten, bu saldırıya rağmen geri adım atmayarak, İstanbul'u kaçak yapılardan temizleme kararlılığını sürdürdü. Bu duruşu, kamuoyunda büyük takdir topladı.

Gülten, görev süresince Avcılar Yeşilkent gibi bölgelerde halkla birlikte imar sorunlarını çözdüklerini, depreme dirençli bir şehir için planlar hazırladıklarını vurguladı. Bu planların İBB Meclisi'nden geçtiğini belirten Gülten, "Birilerini rahatsız etmiş olabiliriz, ama biz İstanbul halkının rahatı için çalışıyorduk" dedi.

Ramazan Gülten'in yaşadığı bu süreç, Türkiye'deki imar sorunlarının ve bu sorunlarla mücadele eden kamu görevlilerinin karşılaştığı zorlukların bir örneği. Kaçak yapılarla mücadele, sadece hukuki bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getiren kamu görevlilerinin desteklenmesi, şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesi için önemlidir.