Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Tuğba Gürsoy, hayvanlara yönelik şiddet ve öldürme suçlarında verilen cezaların yetersizliğini ve cezasızlık uygulamalarının failleri nasıl cesaretlendirdiğini çarpıcı bir şekilde dile getirdi. Gürsoy'un açıklamaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve hayvan hakları savunucularının tepkisine neden oldu.

Hayvanlara Yönelik Şiddette Cezasızlık Endişesi

Prof. Dr. Tuğba Gürsoy, hayvanlara karşı işlenen suçlarda uygulanan cezasızlık politikalarının, bu tür eylemleri gerçekleştiren kişileri daha da cesaretlendirdiğini vurguladı. Gürsoy, "Hayvanlara yönelik şiddet eylemlerinde verilen cezaların yetersizliği ve çoğu zaman cezasız kalınması, bu tür davranışların normalleştirilmesine ve artmasına neden oluyor. Failler, işledikleri suçların karşılığında yeterli bir bedel ödemediklerini gördüklerinde, bu eylemleri tekrarlamaktan çekinmiyorlar" dedi.

Hayvan hakları savunucuları, mevcut yasal düzenlemelerin hayvanları yeterince korumadığını ve caydırıcı cezaların uygulanmadığını uzun zamandır dile getiriyor. Özellikle sosyal medyada yayılan hayvanlara yönelik işkence ve kötü muamele videoları, kamuoyunun vicdanını derinden yaralıyor ve yetkililerin harekete geçmesi yönünde baskı oluşturuyor.

Yasal Düzenlemelerde Değişiklik Şart mı?

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi, hayvan haklarının korunması ve hayvanlara yönelik şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemelerde değişiklik yapılması gerektiğini savunuyor. Merkez, özellikle aşağıdaki konularda iyileştirmeler yapılmasını talep ediyor:

• Hayvanlara yönelik şiddet eylemlerinin Türk Ceza Kanunu'nda ayrı bir suç olarak tanımlanması
• Bu suçlara verilen cezaların artırılması ve hapis cezasının uygulanması
• Cezasızlık uygulamalarına son verilmesi ve faillerin etkin bir şekilde cezalandırılması
• Hayvanların korunmasına yönelik farkındalık kampanyalarının düzenlenmesi

Prof. Dr. Gürsoy, "Hayvanlar da canlı ve hissedebilen varlıklardır. Onların da yaşam hakkı vardır ve bu hakkın korunması devletin sorumluluğundadır. Yasal düzenlemelerdeki eksiklikler ve cezasızlık uygulamaları, hayvanlara yönelik şiddeti körüklemektedir. Bu nedenle, acilen yasal düzenlemelerde değişiklik yapılmalı ve hayvanların hakları güvence altına alınmalıdır" şeklinde konuştu.

Hayvanlara yönelik şiddetin önlenmesi, sadece yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda toplumun bilinçlenmesi ve farkındalık düzeyinin artırılmasıyla da mümkün olacaktır. Eğitim kurumlarında hayvan sevgisi ve hayvan hakları konularında dersler verilmesi, kamu spotları aracılığıyla farkındalık kampanyaları düzenlenmesi ve medyanın bu konuda duyarlı yayınlar yapması, toplumun bilinçlenmesine katkı sağlayacaktır.

Hayvan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, hayvanlara yönelik şiddetin son bulması ve hayvanların haklarının korunması için mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirtiyor. Bu konuda kamuoyunun desteği ve yetkililerin duyarlılığı, hayvanların daha iyi bir yaşam sürmesi için hayati önem taşıyor.