Fransız filozof Claude Romano, İstanbul'da Ketebe Yayınları tarafından düzenlenen etkinlikte kitapseverlerle buluştu. Romano, yazar William Faulkner'ın edebi temsil anlayışı ile edebiyat ve felsefe arasındaki ilişkiye dair görüşlerini paylaştı. Felsefe ve edebiyatın her zaman bağlantılı olduğunu vurgulayan Romano, geçen yüzyılın filozoflarının edebiyatla ilgilendiğini belirtti.

Edebiyat ve Felsefe İlişkisi

Romano, felsefenin evrensel bir konsept olduğunu ancak bireyselleşmeyle de bağları bulunduğunu ifade etti. Sosyal medyanın algılar üzerindeki etkisine dair sorulara cevap veren Romano, "Tüm bilgim çevremden ve ulaştığım kitaplardan" dedi.

Dikkatin yok olmasına ve kendi kuşağının avantajlarına değinen Romano, bilgisayarların ve telefonların olmadığı bir zamanda doğduğu için şanslı olduğunu söyledi. Günümüz gençleri için internet, sosyal medya ve resimlerin önemli olduğunu, kelimelerin önemli olmadığı bir ortamda büyüdüklerini belirtti. Bu durumun entelektüel ve kültürel bir değişim yarattığını ve etkisini öngörmenin zor olduğunu ifade etti.

Hiçbir şeyin kitapla kurulan ilişkinin yerini tutamayacağını vurgulayan Romano, düşünce ve okuma özgürlüğünü korumanın önemini anlattı. Yapay zeka kullanımının gerçekle bağlantılı olmadığını dile getiren Romano, yapay zekayı "sorular sorarak satın alınan", "sadık olmayan" ve "gerçekle ilgilenmeyen" bir araç olarak tanımladı. Bu durumun entelektüel tehlike yarattığına dikkat çekti.

Yapay Zeka Tehlikesi

Romano, yapay zeka ile ilgili olarak şunları söyledi: "Cevap alırsınız ama sahip olduğunuz özgürlüğü kaybedersiniz, duygularınızı kontrol etme özgürlüğünü. Düşünme eylemini bir makinenin üzerine sanki bir yükmüş gibi boşaltırsınız. Kendin üzerine düşünmezsen, fikirlerini sarsmazsan hayatın ne anlamı olabilir?"

"Yaşamın Ezgisi" Kitabı

Romano, Türkçe tercümesi Ketebe Yayınlarından çıkan "Yaşamın Ezgisi" adlı kitabına da değinerek, Faulkner'ın romanlarını okurken fenomenolojisinin ne kadar güçlü olduğunu fark ettiğini ve bu okumalardan bir kitap çıkarma planı olmadığını, ancak notları okuyunca kitabın kendiliğinden oluştuğunu söyledi.

Faulkner'ın kurgusal Yoknapatawpha şehrindeki sınırlı kültürel özelliklerin empati sayesinde evrensel duygulara hitap ettiğini belirten Romano, olay felsefesi ve hadisevi hermeneutik üzerine çalışmaları ile tanınıyor. Halen Avustralya Katolik Üniversitesinde felsefe profesörü olarak görev yapıyor.

Claude Romano'nun İstanbul'daki konuşması, felsefe, edebiyat, sosyal medya ve yapay zeka gibi konuları ele alarak dinleyicilere düşündürücü bir deneyim yaşattı. Özellikle kitap okuma alışkanlığının ve düşünce özgürlüğünün korunmasının önemi vurgulanırken, yapay zekanın potansiyel tehlikelerine dikkat çekildi. Romano'nun sözleri, günümüz dünyasında bilgiye erişim ve bilginin anlamlandırılması konularında önemli bir tartışma zemini oluşturdu.