Cumartesi Anneleri'nden Adalet Çığlığı: Hakikat Neden Önemli?
Gündem

Cumartesi Anneleri'nden Adalet Çığlığı: Hakikat Neden Önemli?


31 May 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 01 June 2025

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanmasını sağlamak amacıyla 30 yıldır sürdürdükleri mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor. 1053. hafta buluşmasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen anneler, "Hakikat açıklanmazsa adalet olmaz, adalet olmadan barış sağlanamaz" diyerek cezasızlık politikalarına son verilmesi çağrısında bulundu. Bu haftaki eylemde, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Mehmet Sait Zengin'in akıbeti soruldu ve dosyasındaki 30 yıllık inkara dikkat çekildi.

Cumartesi Anneleri'nin 30 Yıllık Adalet Arayışı

Cumartesi Anneleri, 27 Mayıs 1995'ten bu yana her hafta Galatasaray Meydanı'nda toplanarak, devletin kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybolan sevdiklerinin akıbetini soruyor. Bu eylemler, Türkiye'deki insan hakları ihlallerine karşı önemli bir sembol haline gelmiştir. Anneler, kayıplarının hikayelerini toplumsal hafızaya taşımak ve adalete erişmek için mücadele ediyor.

Cumartesi Anneleri'nin talepleri şunlardır:

  • Kayıpların akıbetinin açıklanması
  • Faillerin yargılanması
  • Cezasızlık politikalarına son verilmesi
  • Hakikatlerin ortaya çıkarılması

Anneler, cezasızlığın adaletin sağlanmasının önünde büyük bir engel olduğunu ve kalıcı bir barışın ancak hakikatlerin ortaya çıkarılmasıyla mümkün olabileceğini vurguluyor.

Mehmet Sait Zengin'in Kayıp Hikayesi

Bu haftaki eylemde, 1995 yılında gözaltında kaybedilen 36 yaşındaki esnaf Mehmet Sait Zengin'in hikayesi anlatıldı. HADEP üyesi olan Zengin, güvenlik güçlerinin tehditleri altında yaşıyordu ve sürekli olarak gözaltına alınıp işkence görüyordu. 6 Mayıs 1995 tarihinde, Mardin'den geldiklerini söyleyen sivil kıyafetli polisler tarafından evinden gözaltına alındı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.

Ailesinin başvuruları sonuçsuz kaldı ve Mehmet Sait Zengin'in akıbeti 30 yıldır aydınlatılamadı. İnsan Hakları Derneği Mardin Şubesi'nin çabalarıyla yeniden canlandırılan dosya, Midyat Savcılığı'nın raflarında beklemeye terk edildi.

Cezasızlık Barışın Önündeki En Büyük Engel

Cumartesi Anneleri, cezasızlığın son bulmadan adaletin sağlanamayacağını ve adaletin sağlanmadan da barıştan söz edilemeyeceğini vurguluyor. Devlet eliyle ya da devlet politikalarının sonucu olarak evlatları ellerinden alınan annelerin yaralarını hafifletmeyen hiçbir sürecin kalıcı barışa evrilemeyeceğine inanıyorlar.

Barışın sadece silahların susması değil, aynı zamanda kalplerin huzura ermesi olduğunu belirten anneler, hakikatin ve adaletin eksik olduğu bir düzenin barışı yalnızca bir illüzyon haline getireceğini ifade ediyor. Bu nedenle, barıştan ve demokratikleşmeden söz edilen bu dönemde bir kez daha kayıplarını, hakikati, adaleti ve demokrasiyi istediklerini haykırıyorlar.

Cumartesi Anneleri'nin 30 yıldır süren adalet arayışı, Türkiye'deki insan hakları mücadelesinin önemli bir parçasıdır. Annelerin kararlılığı ve azmi, kayıpların akıbetinin aydınlatılması ve faillerin yargılanması için umut olmaya devam ediyor.