Erzurum'da yaşanan talihsiz bir olayda, 9 yıl önce bir binanın çatısından düşen buz ve kar kütlesi sonucu kalıcı olarak sakatlanan ve bakıma muhtaç hale gelen üniversite öğrencisi için mahkeme rekor bir tazminat kararı verdi. Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, maddi ve manevi tazminat olarak toplamda 20 milyon 500 bin lira ödenmesine hükmetti. Bu karar, benzer olaylar için emsal teşkil edebilir mi?

Olayın Detayları ve Mahkeme Süreci

Olay, 15 Şubat 2016 tarihinde Yakutiye ilçesinde meydana geldi. Üniversite öğrencisi, bir iş yerinden çıktıktan sonra apartman çatısından düşen buz ve kar kütlesinin altında kaldı. Kazanın ardından öğrencinin maluliyet oranı yapılan incelemeler sonucunda yüzde 100 olarak belirlendi. Mahkeme, öğrencinin sürekli bakıma muhtaç hale geldiği ve temel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacak durumda olduğu gerekçesiyle tazminat ödenmesine karar verdi.

Mahkeme kararında, tazminatın davalılardan arsa payları oranında tahsil edilmesine hükmedildi. Ayrıca, manevi tazminatın amacının zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmak olduğu ve tazminat miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları, zararın miktarı, davacının maruz kaldığı haksız durum gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlendiği belirtildi.

Avukat Açıklaması ve Kararın Önemi

Davacı avukatı Sadrettin Atalay, davanın yaklaşık 10 yıl sürdüğünü ve dosyanın istinaf aşamasında olduğunu belirterek, Kat Mülkiyeti Kanunu'nda açıkça düzenlenen "bina bakım ve güvenliğini sağlama yükümlülüğünün ihlali"nin söz konusu olduğunu vurguladı. Atalay, şu ifadeleri kullandı:

Atalay ayrıca, mahkemenin binada uyarı tabelası asılı olmasını yeterli bulmadığını ve "sen tedbirini alacaksın" dediğini belirterek, uyarı levhasının bakım yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını ifade etti.

Emsal Teşkil Edecek mi?

Bu karar, benzer olaylar yaşayan mağdurlar için umut ışığı olabilir. Ancak, her davanın kendi özel koşulları olduğu ve mahkemelerin farklı kararlar verebileceği unutulmamalıdır. Bu kararın emsal teşkil edip etmeyeceği, Yargıtay'ın kararı ve diğer mahkemelerin benzer davalarda nasıl bir yaklaşım sergileyeceği ile belirlenecektir.

Öte yandan, bu kararın bina sahipleri ve yöneticileri için önemli bir uyarı niteliği taşıdığı da söylenebilir. Bina bakım ve güvenliğinin sağlanması, yasal bir zorunluluk olmanın yanı sıra, insan hayatını koruma sorumluluğunu da beraberinde getirmektedir.

Mahkemenin verdiği bu rekor tazminat kararı, sadece hukuki bir yaptırım olmanın ötesinde, toplumda farkındalık yaratma ve benzer olayların önlenmesine katkı sağlama potansiyeli taşımaktadır. Bu tür olayların yaşanmaması için bina sahipleri ve yöneticilerinin gerekli önlemleri alması ve sorumluluklarını yerine getirmesi büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirde, hem maddi hem de manevi olarak ağır sonuçlarla karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır.