AYM Kararı Krizi: Karaca'dan Meclis'te Şok Tepki!
Gündem

AYM Kararı Krizi: Karaca'dan Meclis'te Şok Tepki!


20 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 20 May 2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM),Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay kararı sonrasında beklenmedik bir krize sahne oldu. AYM kararını okuduktan sonra oturumu yönetmesine izin verilmeyen CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz Karaca, yaşananlara sert tepki gösterdi. Karaca, "Kürsünün susturulması, millet iradesinin gaspıdır" diyerek Meclis'teki gergin atmosferi daha da tırmandırdı.

Meclis'te Neler Yaşandı?

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği karar, TBMM'de büyük bir tartışma yarattı. Kararın okunmasının ardından oturumu yönetmek üzere kürsüye gelen Deniz Yavuzyılmaz Karaca'nın oturumu yönetmesine izin verilmedi. Bu durum, CHP sıralarından büyük tepki topladı. Karaca, yaşananları "millet iradesinin gaspı" olarak nitelendirerek, Meclis'in işleyişine müdahale edildiğini savundu. Meclis'teki bu gergin anlar, kameralara yansıdı ve sosyal medyada geniş yankı buldu.

Karaca'dan Sert Eleştiriler

Oturum yönetimi engellenen Deniz Yavuzyılmaz Karaca, yaşananlara ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Karaca, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kürsüsü susturulamaz. Bu, milletin iradesinin gaspıdır. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını uygulamamak, hukuk devletine aykırıdır" şeklinde konuştu. Karaca, Meclis Başkanı ve diğer yetkilileri göreve davet ederek, Anayasa'ya ve hukuk devleti ilkelerine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Karaca’nın bu açıklamaları, siyasi arenada yeni bir tartışma başlattı.

AYM Kararı ve Sonuçları

Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay hakkında verdiği karar, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri üzerine önemli bir tartışma başlattı. Kararın uygulanmaması, hukukun üstünlüğü ilkesine gölge düşürürken, TBMM'deki siyasi gerginliği de artırdı. Bu durum, Türkiye'nin demokratik kurumlarına olan güveni sarsarken, uluslararası alanda da eleştirilere neden oldu. AYM kararlarının uygulanmaması, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir. Bu olay, Türkiye'nin hukuk devleti olma niteliği ve demokratik standartları açısından önemli bir sınav olarak değerlendiriliyor.