Danıştay 12. Dairesi'nin emsal niteliğindeki kararıyla, görevden uzaklaştırma kararı kaldırılmayan bir KİT sözleşmeli personelin sırf devamsızlık gerekçesiyle işine son verilmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmedildi. Bu karar, benzer durumda olan birçok personel için umut ışığı oldu.

Görevden Uzaklaştırma ve Tahliye Süreci

Ağır Ceza Mahkemesi'nin 02/05/2019 tarihli kararıyla tutukluluk haline son verilerek tahliye edilen sözleşmeli personel, göreve başlamamasından dolayı 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45. maddesinin (a) bendi uyarınca sözleşmesinin feshedilmesiyle karşı karşıya kaldı. Ancak Danıştay, bu fesih işleminin hukuka uygun olmadığına karar vererek önemli bir içtihada imza attı.

Mahkeme Kararının Gerekçesi

Danıştay 12. Dairesi, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmederken, personelin tutukluluk halinin sona ermesiyle birlikte göreve başlama yükümlülüğünün doğduğunu, ancak bu süreçte yaşanan belirsizliklerin ve görevden uzaklaştırma kararının henüz kaldırılmamış olmasının dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mahkeme, bu tür durumlarda personelin mağduriyetinin önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kararın Olası Etkileri

Bu karar, KİT'lerde görev yapan ve benzer durumda olan birçok sözleşmeli personel için emsal teşkil edebilir. Özellikle görevden uzaklaştırma kararlarıyla ilgili yaşanan süreçlerde, personelin haklarının korunması ve mağduriyetlerin önlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Kararın ardından, KİT'lerin personel politikalarında daha dikkatli ve adil bir yaklaşım benimsemesi bekleniyor.

Danıştay'ın bu kararı, kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli personelin haklarının korunması adına önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilebilir. Benzer davalarda emsal teşkil edecek olan bu karar, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve adaletin sağlanması gerekliliğinin bir kez daha altını çiziyor.