İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın ortak kararıyla, sağlık personeli olmayan güvenlik güçlerine acil tıbbi müdahale yetkisi verildi. Bu yeni düzenleme, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK),Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Polis Özel Harekat (PÖH) gibi birimlerde görev yapan personeli kapsıyor. Artık bu personeller, alacakları özel eğitimler sayesinde, sağlık hizmetine ulaşılıncaya kadar hayati önem taşıyan müdahalelerde bulunabilecekler.

Neden Böyle Bir Karar Alındı?

Bu kararın alınmasındaki temel amaç, özellikle çatışma bölgelerinde veya doğal afetlerde sağlık personeline ulaşmanın zor olduğu durumlarda, yaralılara anında müdahale edebilmek. Daha önce bu tür durumlarda sadece sağlık personeli müdahale edebilirken, yeni düzenleme sayesinde eğitimli güvenlik güçleri de ilk yardım ve temel yaşam desteği sağlayabilecek. Bu sayede, yaralıların hayatta kalma şansı artırılması hedefleniyor.

Bu yetkinin verilmesiyle birlikte, güvenlik güçlerinin alması gereken eğitimler de belirlendi. Eğitimler, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış müfredatlar doğrultusunda verilecek ve belirli periyotlarla güncellenecek. Eğitimlerde, temel yaşam desteği, kanama kontrolü, kırık-çıkık tespiti ve taşıma teknikleri gibi konulara ağırlık verilecek. Ayrıca, güvenlik güçlerinin bu müdahaleleri yaparken hukuki sorumlulukları ve sınırları da detaylı bir şekilde anlatılacak.

Yeni Yönetmeliğin Detayları

Yönetmelikte dikkat çeken bazı önemli noktalar şunlar:

• Acil tıbbi müdahale yetkisi, sadece belirli eğitimleri başarıyla tamamlamış olan güvenlik personeline verilecek.
• Müdahaleler, sağlık personeline ulaşılıncaya kadar geçecek süreyle sınırlı olacak.
• Güvenlik güçleri, müdahale sırasında kullandıkları tıbbi malzemelerin ve yaptıkları işlemlerin kaydını tutacak.
• Yanlış veya yetersiz müdahaleden kaynaklanabilecek olumsuz sonuçlardan, müdahaleyi yapan personel sorumlu tutulabilecek.

Bu düzenleme ile birlikte, güvenlik güçlerinin olay yerinde daha etkin ve hızlı bir şekilde müdahale edebilmesi sağlanacak. Özellikle kırsal bölgelerde veya çatışma alanlarında, sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar göz önüne alındığında, bu yetkinin hayati önem taşıdığı düşünülüyor. Ancak, bu yetkinin doğru ve etkin bir şekilde kullanılabilmesi için, güvenlik güçlerinin kapsamlı bir eğitimden geçirilmesi ve sürekli olarak bilgilendirilmesi gerekiyor.

Türkiye, coğrafi konumu ve jeopolitik durumu nedeniyle sürekli olarak farklı tehditlerle karşı karşıya. Bu nedenle, güvenlik güçlerinin her türlü duruma hazırlıklı olması büyük önem taşıyor. Bu yeni düzenleme, güvenlik güçlerinin acil durumlara müdahale kapasitesini artırarak, ülke güvenliğine önemli bir katkı sağlayacak. Ancak, uygulamanın başarısı, eğitimlerin kalitesi ve güvenlik güçlerinin bilinçli hareket etmesine bağlı olacak.